5 Mart 2012 Pazartesi

Ateş ile suyun hikayesi


Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına...
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa
Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; Yüregim sana armağan...
Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu...
Bir gün gelmiş, suya varmış yolu .Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını...
Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. İşte o zamandan beridir ki: Ateş sudan, su ateşden kaçar olmuş.. Ateşin yüreğini sadece su, suyun yüreğini Sadece ateş alır olmuş...

CAN YÜCEL

5 yorum:

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Bak bu güzel hikayeymiş anne. Bende de buna benzer bir yazı var satmamı ister misin ;)

selyar dedi ki...

"Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını..." bu cümle çok güzeldi..

zeynep dedi ki...

Çok güzelmiş sevgili Ayda , paylaştığın için teşekkürler .

Kübra'nın GÜNLÜĞÜ dedi ki...

çok güzel bir hikayeymiş.
etkilendim.
paylaşım için teşekkürler canım
hayırlı günler,sevgiler:)

Kuulumsu Kadın dedi ki...

lisedeyken bi'arkadasım okurdu bu hikayeyi bize.. ilk o zaman duymuştum, hala daha da çok severim..^^