Asklar da ayakkabilar gibidir…
Bazilari çamur yagmur, toz toprak kar buz gibi her türlü “kötü hava” kosullarina dayaniklidir.Bazilari ise ummadiginiz kadar kisa zamanda çabucak “yamulur” ilk yagmurlu havada “alti açilir” veya güzel havalarda bile “iki günde bozulup” gider.
Asklari da ayakkabilar kadar “itinayla” seçmezseniz, tipki ayaginizda oldugu gibi yüreginizde NASIR olusabilir.
Dar gelen bir ayakkabiyi sadece tarzini begendiginiz için “zamanla açilir” diyen saticiya inanarak alirsaniz, zaman içinde ayak kemiklerinizde “deformasyon” baslar.
Ruhunuzu daraltan bir ask içinde yalnizca fiziksel begeniye kapilip “zamanla düzelir” diyenlere kanarsaniz, yine zamanla içinizdeki olumlu duygularin “çarpildigini” görebilirsiniz.
Asik olabileceginiz insan türü, tipki ayakkabilar kadar degisik stillerde, farkli kalitelerde ve sayisiz “renktedir”…. Aski bir çesit serüven olarak “spor” gibi yasayanlar, aynen “spor ayakkabi” gibi dikkat çekici ve rahat kisileri bulurlar.
Tersine askta tutucu ve istikrarli olmayi benimseyenler “klasik ayakkabi” gibi muhafazakar çizgiler tasiyanlara tutulurlar.
Dekolte ayakkabilar gibi sadece cinsellik ve eglence zevkleriyle ateslenen asklar vardir.
“Bez” ayakkabilar gibi kisa ömürlü “tatil asklari” ise hemen herkesin kisisel tarihinde mevcuttur.
“Marka” ayakkabi alir gibi, sevgilinin kariyerine ve maddi durumuna “tutulan” asiklar görürsünüz.
Kati plastikten “yagmur çizmesi” edinir gibi mantik süzgecinden geçirip “ise yarar” biçimde yasamak isteyenleri de bilirsiniz.
Ayrica ne tuhaf ki, psikolojik testlerde “zaafi”olup evine sayisiz çesitte ayakkabilar yigan insanlarin ayni zamanda “degisik” türde asklara da zaafi oldugu söylenir.
Evet ask “ayakkabidir”.
Aynen ayakkabiniza bakim yapmayip “hor” kullandigniz zaman kolayca eskittiginiz gibi, askiniza da dikkatli davranmayip özen göstermediginiz zaman kisa sürede “eskitirsiniz”.
Ve nasil ki “delik” bir ayakkabiyi tamir ettirdiginizde yalnizca “bir miktar” ömrünü uzatmis olursaniz; “delik” bir aski onarmaya kalkistiginizda da “asla eskisi gibi olmayacaktir”!
CAN YÜCEL